Karapapak_Terekeme Gerçek Geçmiş Ağbaba-Şorayel

1918-1920 yıllarında Ağbaba ve Şörəyel nahiyələrində Ermenilerin yaptıkları soykırımı (Öncesi gazetenin 31 Mart 2012 tarihli sayısında) Ağbaba Milli Konseyi Başkanı Kərbalayi Muhammed ağa zamanında komşu Axılkələk ve Ahıska bölgelerindeki Gürcistan hükümetinin temsilcileri ile yoğun ilişki kurabilir bilmişti. O, Gürcü generallerin altın para vererek silah alıyordu. Ermenilerin sürekli saldırıları o noktaya ulaşmıştı ki, Ağbaba Milli Konseyi 20 Şubat 1920 tarihinde 35 köyün temsilcileriyle birlikte Təpəköy köyünde yapılan toplantısında karara alınmıştı ki, Ağbaba ilinin Gürcistan'a birleştirilmesi için Gürcistan Cumhuriyeti temsilcileri ile bağlantı kurulsun ve bunun ilişkinin kurulması için iki kişi yetkili temsilci seçilmişti. Rusça düzenlenen ve aslı Azerbaycan'ın Gürcistan Daimi Temsilciliği'nin arşiv belgeleri içerisinde bulunan "İcma kararı" nın metni şöyleydi: "Topluluk kararı20 Şubat 1920 tarihli. Təpəköy köyü. Biz, Ağbaba alanının Amasya, Daşkörpü, Mumuxan, Sınıx, Mağaracıq, Çakmak, Güllübulaq, Dələver, Cebeci, Qızıldaş, Düzkənd, Yılanlı, Qaranamaz, Təzəkənd, Balıklı, Göllü, Öksüz, Sultanabad, Təpəköy (büyük), Təpəköy (küçük), Xançarlı, Güllücə, Elləroyuğu, Qarabulaq, Qızlıkilsə, Söyüdlü, Xozukənd, Bahçeli, Ördəkli, İbiş, Mustuxlu ve Seldağılan köylerinin aşağıda imzaları bulunan sakinleri, oy hakkına sahip olan bin dört yüz elli dört (1454) ev sahipleri, bugün tamamen bir araya gelerek Ağbaba Müslüman Milli Konseyi Başkanı Mahmud Hacı Abbas oğlunun katılımıyla Ermenilerle bir arada ve Ermenistan Cumhuriyeti hükümetinin bağlı yaşamanın mümkün olup olmadığı tartışıldı ve dikkate alındı ki, komşu Şörəyel ilinin Müslüman köyleri Ermenistan Cumhuriyeti tabeçiliyini kabul etmelerine rağmen, artilleriya bombardımanına, hem Ermenistan ordusu ve yönetimiyle, hem de Ermeni nüfusunun her türlü yasa dışı şiddet maruz kalmışlardır. O yüzden böyle kanaate vardık ki, Ağbaba nahiyesi sadece Gürcistan topraklarına birleşmeyle Müslüman nüfusun hayatını ve malını istenilen tarafın suikastinin koruyabilir ve bu yüzden de birsəslə kararlaştırmışlardır:Kendi aramızdan Xozukənd sakini Meşedi Rüstem oğlunu ve Qızıldaş köyünün sakini Niftali İbarahim Halil oğlunu seçerek onları vekil ve ihtiyar veriyoruz ki, bizim Ağbaba ilinin Gürcistan'la birleştirilmesi için Gürcistan Cumhuriyeti temsilcileri ile ilişkiye girsinlər. Kısacası, adı geçen kişileri avukat ediyoruz ki, bizim arazinin kaderini çözmek için herhangi bir şahısla ilişkiye girsinlər ve bu yüzden de imza ediyoruz.Imzalar:Icma hükmünün doğruluğunu mühür yanımda olmadığı için imzamla tasdik ederim:Milli Konsey Başkanı: Mahmut Hacı Abbas oğlu (imza).Sekreter: Hasanov. (İmza). "26 Şubat 1920'de Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı Ermenistan Dışişleri Bakanlığı'na Ermeni silahlı birliklerinin Şörəyelin 12 köyünü darmadağın etmesi ile ilgili itiraz telgrafı göndermişti. 28 Şubat'ta da Azerbaycan Dışişleri Ermenistan birliklerinin Şörəyel, Ağbaba, Çıldır ve Zərşad nahiyələrinə saldırısı ile ilgili protesto notası gönderdi. Ertesi gün Azerbaycan Dışişleri Fransa ve İtalya'nın Kafkasya'daki askeri temsilciliğine başvurarak Kars'ta Ermenilerin yaptıkları katliamların önlenmesi için yardım göstermelerini istemişti.Ocak-Şubat aylarında Ermeni silahlı kuvvetleri Ağbabanı tam kuşatma korumuşlardı. Kars'taki oyuncak Milli Konsey adına İsmail Əzizov adlı birisini Korqanov Ağbabaya göndermişti ki, halkı silahsızlanma olmaya ve Ermenistan hükümetinin tabeçiliyini kabul etmeye ikna versin. Fakat Ağbaba Milli Konseyi bu teklifi kabul etmemişti. 29 Şubat 1920 yılında Ermenistan hükümeti adına Arpaçay hattı üzere Kendini Koruyan kuvvetlerinin komutanı Saruxanovun imzası ile Ağbaba ilinin nüfusuna başvurmuştu. Bu başvuruda deniyordu: "Sizin nahiyənin nüfusunun silahsızlanma edilmesi ve tüm sorunların barış yoluyla çözülmesi amacıyla İsmail Əzizov ile görüşmeler yapılması için Ermenistan hükümeti tarafından temsilciler gönderilmesi konusunda isteyinizle bağlı arz ederim ki, Aleksandropol grup birliklerinin komutanı general Pirimovun, ikinci özel briqadanın Başkanı Orgeneral Osepyanın ve Əlahiddə atlı briqadasının Başkanı Orgeneral Xaçaturovun emriyle ben bugün yukarıda arz edilen amaçla Ermeni Şiştəpəsi köyüne geldim ve ona göre de öneriyorum ki, Mart 1'de saat 12 de tüm köylerden sizin temsilcileri görüşmeler yapmak için Şiştəpə köyüne göndermenizi. "9 Mart 1920 yılında Azerbaycan Parlamentosu'nun olağanüstü oturumunda Kars vilayetinde Ermenilerin yaptıkları katliamlar müzakere edilmiş ve bildiri kabul edilmişti. Azerbaycan hükümetine görevliydi ki, katliamların önlenmesi ve mültecilerin durumunun hafifletilmesi için gereken tedbirleri görsün. (II cilt, s.819-841)O dönemin belgeleri gösteriyor ki, Azerbaycan hükümeti diplomatik yolla ve sivil araçlarla (askerler ve silah almak için altın para göndermekle) Kars iline ve özellikle Ermenilerin işgal ettikleri ve istedikleri bölgelere kendi mümkün yardımını göstermişti.İ.Nəzərəliyev Azerbaycan hükümetine gönderdiği raportunda gösteriyordu ki, Mart başında Şörəyel topyekün, Zərşad ilinin 4 köyü hariç kalan köyleri tamamen işgal edilmiştir. Ağbaba ilinin temsilcileri silahsızlanma edilmesi konusunda Ermeni takımı Saruxanovla görüşmelere başlamışlardı. Ermenilerle savaş durumunda sadece Çıldır nahiyesi kalmıştı. İ.Nəzərələyev Mart 9 Ağbabaya gittiğini, bundan üç gün önce ise Kərbəlayi Muhammed Ağa Bakü'den döndüğünü yazıyor. O, Kərbəlayi Muhammed'le birlikte eski Rus ordusunun subayı Albay İsrafil bey Yadigarovun ve minbaşı Xurşud Bey'in de Ağbabaya geldiklerini kaydetti. Bu süreye kadar Ağbaba nüfusu Ermenilere 400'e kadar silah devretmiş, fakat Ermenilerin 1500 tüfek teslim edilmesi talebinin yapılan görüşmelerin şartlarına bağlmışdılar. İ.Nəzərəliyev yazıyor ki, Ermeni Komutanlığı ağbabalılara 20 Mart si gece saat 12 kadar silahların teslim verilmesine zaman koydular. O sırada Ermeni silahlı birlikleri Zərşad istikametinden Çıldır ilinin köylerini işgal etmeye başlamışlardı. Martin 19 Ermeni birlikleri Gümrü'nün kuzeyindeki konumlarından Ağbabanın topraklarına girer.Fakat Azerbaycan hükümetinin yardımı ile yeniden silahlandırılan Ağbaba ve Çıldır nahiyələrini ele geçirmek Ermenilere müyesser olmuyor. Bölgenin gayri resmi olarak nötr bölgeye dönüştüğünü söylemek olur.Güneybatı Kafkasya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı olmuş Fahreddin Erdoğan hatıralarında bu konuda şöyle yazıyor: "Çıldır doktor Esat Bey, Ağbabada Hacı Abbas oğlu Kərbəlayi Muhammed Bey ellerindeki kuvvetlerini gece gündüz çalışıp yerleştirdikten sonra buraya Ermenilerin girmesine engel oldular. Ermeniler de buralarda kaza örgütlerini kurmak için alay komutanı Marzmanovun kontrolünde iki top, sekiz ağır makinalı tüfekle (makineli tüfek) bu kuvvetler üzerine saldırıya başladı. Bu ulusal qüvvətlərimiz birleşerek Marzmanova karşı çıktılar. Marzmanov 50 ölü ve bir ağır makinalı tüfek bırakarak çekilmeye mecbur oldu. "Daha sonra F.Ərdoğan yazıyor ki, ulusal kurumlarımız Ermenileri öyle sıxışdırmışdılar ki, "Büyük Ermenistan" düşünde vazgeçip, küçük qəzalarımızla barışık elde etmek zorunda kalmışlardır. Ağbaba ve Çıldırla 8 maddelik sözleşmeyi Hacı Abbas oğlu Kərbəlayi Muhammed ve Qocaoğlu Muhammed bey imzalamışdılar. Anlaşmanın şartları şöyle ki, Arpaçay (Zərşad), Çıldır ve Ağbaba kazalarında Ermeniler memur göndermez, bu kazaların halkından asker istemeyecektir, tüccarlar Türk parası ile serbestçe alış veriş yapacak, bu kazaların halkı Gümrüdən istedikleri eşyaları alabilecekler. Bu sözleşmeye uyulması için her iki taraftan üç kişi rehin uyarınca Ağbabada ve Gümrüdə getirilirler.F.Ərdoğanın yazdığına göre, bu sözleşmeye 1920 yılının Ekim ayının 20 kadar uyulmuş, Kars'ın Türk birlikleri tarafından özgür edilmesini duyan Gümrü'nün Valisi Qaro Sasuni Çıldır ve Ağbaba ile yapılan sözleşmeye göre Gümrüdə rehin tutulan üç kişiyi yanına çağırarak: "Artık Türk ordusu gelir, sizinle bizim aramızda düşmanlık edilecek bir mesele kalmadı, kuvvet Türklerin elindedir "- demiş ve 8 atlı ile onları Ağbabaya göndermiş, buna karşılık üç Ermeni girovunu Gümrüyə getirmişlerdi.Aynı dönemde İran'ın yürüttüğü siyaset de iyi niyet değildi. İran ister Erivan quberniyasında, gerekse Kars vilayetinde yaşayan ve Ermeni zulmüne uğrayan nüfusun büyük çoğunluğunun Şii məzhəbli olmalarından istifade ederek onları göre Hoy ve Selmas eyaletlerine aktarmak istiyordu. İran bununla ucuz iş gücü elde etmeye çalışıyor, bütün bir halkın faciasından ekonomik menfaat güdürdü. İran'ın Gümrüdəki Konsolosluğu'nun çalışanları Ermenilerin eşliğinde Ağbaba ve Şörəyelin köylerini dolaşıyor, "aslanı-Hurşit" bayrağı altında onları İran'a taşınmaya teşvik ediyorlardı. Kuşatma ortamında olan, Ermeni zulmünden azaptan kurtulmak isteyen ağbabalı ve şörəyellilər verilen vədlərə inanarak İran'a taşınmaya razı olmuşlardı. 1920 yazında Ağbaba ve Şörəyelin köylerinden binlerce araba "aslanı-Hurşit" bayrağı altında, Ermenistan yetkililerinin müşaiyəti ile Arpa çayın ve Aras nehrinin sol sahili boyunca İran'a doğru hareket etmişlerdi. Göç kervanı Temmuz ortalarında Noraşen topraklarına ulaşmıştı."Devrilsin" gazetesinde M.Soroçinskinin imzası ile yayınlanan "Ermenistan'dan mektup" başlıklı yazıda Temmuz 17 ne durumla ilgili belirtiliyordu: "Noraşenin durumunu Şaxtaxtıdan paromla İran'ın Əlisar noktasına geçmek için bekleyen 6 bin kadar ağbabalı Müslüman göçmenler daha zorlaştırmaktadır. Bu konuyu Ermenistan iç işler Bakan Yardımcısı Xrmoyanın dikkatine aktardım. Bu durumun kısa sürede gidereceğine ümit var. " (10.09.1920, № 206)Fakat Araz'a İran'a geçmek isteyen ağbabalıları korkunç trajedi bekliyordu. Ermeni silahlı birlikleri gece iken aniden onlara silahlı saldırı yapmıştı. Sağ kalan ve tek çıkış yolu olarak kendini nehre atmakla canını kurtarmak isteyen ağbabalıların çoğu nehirde boğularak ölmüştü. Nüfusun az bir kısmı nehri geçebilir bilmişti. İran'da ise onları her türlü hakaret ve meşakkatli hayat bekliyordu. Sadece Kars Anlaşması'nın imzalanmasından sonra ağbabalıların az bir kısmı kendi önceki yer-yurtlarına geri bilmişti.1920 yılının Eylül ayında Türk birliklerinin Kars'ı azad etmesi arifesinde Ağbabada Ermenilere karşı isyan kaldırılmıştı. Ermenistan hükümetinin isyanı yatıştırmak çabaları bir sonuç vermemişti.Türk birlikleri 1920 yılının Ekim Kars'ı azad ettikten sonra Hacı Abbas oğlu Kərbəlayi Muhammed Ağa'nın 700 kişilik silahlı grup Türk askerleri ile beraber Gümrü'nün özgür edilmesinde yer almıştı.1921 Moskova ve Kars sözleşmelerine göre, Türkiye tarafı Arpaçay ilçesinden blokhauzları (dışarıda yapılan askeri bölüm istehkamları) Gümrü-Erivan demiryolu hattından 8 verst mesafede geri çekmişti. Sınır çizgisi Ağbaba dağlarından belli edildiğinden Ağbabanın Eski İbiş, Bezirgan, Dələver, Eski Qızıldaş, Cebeci köyleri Türkiye tarafta kalmış, kalan araziler Ermenistan'a katılmıştı. 1988 yılına kadar Ağbaba ve Şörəyelin Ermenistan topraklarında kalan 22 köyünün Azeri nüfusu kendi ana-baba topraklarından bir kez deportasiyaya tabi tutulmuştur.Ermenilerin 1918-1920 yıllarında Kars vilayetinde, özellikle de Ağbaba ve Şörəyel nahiyələrində yaptıkları soykırımla ilgili ister Azerbaycan, Gürcistan ve Rusya, gerekse Türkiye arşivlerinde ve o dönemin basınında yeterince malzeme mevcuttur. Nazim MUSTAFA,AMİA-nın Tarih Enstitüsü'nünbilimsel elemanı Halk gazetesi. - 2012. - 1 Nisan. - S. 4.

ATAMIZ

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam98
Toplam Ziyaret435332
Hava Durumu
AVRASYA TÜRK DERNEKLERİ FEDERASYONU
TEREKEME KARAPAPAK TÜRKLERİ KÜLTÜR VE SANAT DERNEĞİ
FACEBOOK